Polis olmak, Türkiye’de yalnızca bir görev değil; bazen geceyle gündüzün, hakla hukukun, görevle özel hayatın birbirine karıştığı bir yaşam biçimidir. Oysa bu yaşam biçimi, gittikçe ağırlaşan görev yükü, belirsiz çalışma saatleri ve ekonomik baskılar altında çökme noktasına gelmiştir.

Bu yazı, görev başındaki her polisin bir gün haykırmak isteyip sustuğu, görünmeyen çığlıkların sesi olmak için yazılmıştır.

İntiharlar: Yorgun Ruhların Sessiz Vedası

Son 35 yılda 1.300’ü aşkın polis memurunun intihar ettiği gerçeği, yalnızca bireysel psikolojik sorunlarla açıklanamaz. Bu sayı, emniyet teşkilatının yapısal sorunlarının ve çalışanlara yüklediği psikolojik yükün açık bir göstergesidir.

2025’in yalnızca ilk altı ayında bile intihar eden polis sayısının 35’in üzerinde olduğu bildirilmiştir. Bu durum, teşkilat içinde yaygınlaşan umutsuzluk ve tükenmişlik sendromunun artık toplumsal bir soruna dönüştüğünü göstermektedir.

İntiharlar, sadece “kayıp” olarak görülmemeli; bu, sistemin alarm verdiği bir noktadır. Her intihar, çözülmeyi bekleyen bir dosyadır.

Mobbing: Teşkilat İçi Görünmeyen Şiddet

“Mesleğiniz amirinizin iki dudağı arasında.” Bu cümle, polislik mesleğinde yaygın bir algı olarak varlığını sürdürmektedir. Hiyerarşi, hukukla değil keyfiyetle yönetildiğinde, mobbing hem yaygın hem de sistematik hale gelir.

Polis okullarında başlayan bu zihniyet, görev hayatında da devam eder. Şikâyet eden değil, susan personel makbul sayılır. Bu durum anayasal haklara aykırıdır.

Anayasa’nın 18. maddesi, angaryayı yasaklar. Fakat polisler, istihbaratla, trafikle, asayişle hatta özel görevlerle haftada 60–70 saati bulan angaryaya mahkum bırakılmaktadır.

Vardiya Rejimi ve Aile Hayatına Etkisi

Polisler, 12/12, 12/24, 12/36 gibi insani olmayan vardiyalarla çalışmak zorunda kalıyor. Haftalık çalışma süresi çoğu zaman 60 saati geçiyor. 657 sayılı Kanun, devlet memurlarının haftalık mesaisini 40 saat olarak belirlerken; bu kural polis için neredeyse yok sayılıyor.

Bu sistemin sonucu:

Fiziksel ve zihinsel yorgunluk birikiyor.

Aile içi ilişkiler zedeleniyor.

Boşanma oranları artıyor.

Buna rağmen fazla mesai için saatlik ücret ödenmiyor. Yalnızca “sabit tazminat” adı altında sembolik ödemeler yapılıyor.

Polisin Sosyal Güvenlik Gerçeği

Görevdeyken nispeten iyi görünen maaşlar, emeklilikte ciddi bir düşüş yaşıyor. Polisler emekli olduklarında maaşlarının %40–50’sine mahkum ediliyorlar.

Emniyet Hizmetleri Tazminatı emeklilikte kesiliyor.

Aile yardımı verilmiyor.

POLSAN kesintileri, çoğu zaman beklendiği gibi getirisi yüksek olmuyor.

Bu nedenlerle birçok emekli polis ek iş yapmak zorunda kalıyor: bekçilik, güvenlik görevliliği hatta geri dönüşüm işçiliği.

Bu durum sosyal devletin temel güvenlik memuruna verdiği değerin bir aynasıdır.

İkinci Şark: Ailelere Çıkarılan Sürgün Bileti

Polisler, görev süreleri dolmasına rağmen ikinci defa şark göreviyle farklı illere tayin edilebiliyor. Bu atamalar, sadece memurun değil, ailesinin de hayatını kökten etkiliyor.

Çocukların eğitimi yarıda kalıyor.

Eşlerin çalıştığı iş bırakılıyor.

Maddi ve manevi düzen bozuluyor.

İkinci şark görevi artık bir hizmet değil, cezaya dönüşmüş durumda. Bu sistemde revizyona gidilmediği sürece, teşkilat içi huzursuzluk daha da artacaktır.

Maaşlar ve Sendika Yasağı

2025 itibarıyla yeni başlayan bir polis maaşı yaklaşık 54.800 TL. 22 yıllık bir personel ise sadece 62.000 TL alabiliyor. Buna karşılık birçok belediye işçisinin maaşı 90–100 bin TL’ye ulaşmış durumda.

Bu fark sadece ekonomik değil, sendikal örgütlenme hakkı ile ilgilidir. Polislerin sendika kurma hakkı olmadığı için diğer kamu çalışanlarının faydalandığı 347 ek kalem kazanımdan hiçbiri polis teşkilatına yansımamıştır.

Bu durum, yalnızca gelir eşitsizliği değil, anayasal haklar açısından da bir adaletsizliktir.

Çözüm Önerileri: Güvenlik Reformunun Zamanı Geldi

Türkiye’de iç güvenlik reformu yalnızca terörle mücadele değil, polis personelinin sosyal haklarını güçlendirmeyi de kapsamalıdır.

Yapılması gerekenler:

Anayasa’nın 18 ve 55. maddeleri eksiksiz uygulanmalı.

Haftalık çalışma süresi 40 saatle sınırlandırılmalı.

Fazla mesai ya saatlik ücretle ödenmeli ya da ek izinle telafi edilmeli.

3600 ek gösterge, unvana bakılmaksızın tüm personele verilmelidir.

Emeklilikte tazminat ve aile yardımı korunmalıdır.

Mobbing denetimi için bağımsız kurul oluşturulmalıdır.

Polis sendikaları anayasal güvence altına alınmalıdır.

Sık Sorulan Sorular 

Polisler haftada kaç saat çalışıyor?
Resmi olarak 40 saat görünse de fiilen 60–70 saati aşabiliyor.

Fazla mesai ücretle ödeniyor mu?
Hayır. Fazla mesai “tazminat” adı altında sabit bir ödemeyle geçiştiriliyor.

Polis emekliliğinde maaş neden düşüyor?
Görevdeyken alınan tazminat ve ek ödemeler emeklilikte kesiliyor.

Sendika hakkı neden yok?
Mevcut yasalar, güvenlik gerekçesiyle polislerin sendika kurmasını engelliyor. Ancak bu durum, örgütsüzlük ve hak kaybına yol açıyor.

İkinci şark zorunlu mu?
Evet. Mevzuat değişmediği sürece polisler ikinci kez şark hizmetine tabi tutulabiliyor.

Profesyonel Danışmanlık Hizmeti

Polislik mesleği yalnızca bir görev değil, bir ömürdür. Ancak bu ömrün planlaması yapılırken hukuki, sosyal güvenlik ve emeklilik haklarının da doğru şekilde bilinmesi gerekir.

Atama sorunları, ek gösterge hesaplamaları, erken emeklilik planlaması, POLSAN kesintilerinin analizi gibi birçok konuda profesyonel destek, hem bugünü hem geleceği güvence altına alır.

Polislik mesleğiyle ilgili sosyal güvenlik ve emeklilik danışmanlığı konusunda benimle kolaylıkla iletişime geçebilir, bireysel durumunuza özel çözüm planlaması talep edebilirsiniz. Unutmayın: Hakkınızı bilmek, kendinizi korumaktır.

Polis

Benimle İletişime Geçin







    Okumaktan yorulduysanız, benimle iletişime geçin!
    Mehmet Akif Cenkci ile görüşün, hizmetlerim hakkında bilgi edinin ve danışmanlık sürecinizi başlatın.
    Hızlı İletişim
    Emeklilik planlama ve hesaplama hizmetimizle hangi statü ve şartlarla ne zaman ve ne kadar emekli maaşına hak kazanabileceğinizi kolaylıkla öğrenebilirsiniz.

    Popüler Yazılar

    Herhangi bir sonuç bulunamadı.